Pencerelere Asılı Öyküler, Fatma Ayhan
Fatma Ayhan lirik öykülerden oluşan bir kitapla okuyucularına merhaba diyor. Çoğunda içe dönük, psikolojik yer yer masalsı, yer yer ironik bir iç sesin olduğu öyküler…
Akdoğan Yayınevi Kapat
Fatma Ayhan lirik öykülerden oluşan bir kitapla okuyucularına merhaba diyor. Çoğunda içe dönük, psikolojik yer yer masalsı, yer yer ironik bir iç sesin olduğu öyküler…
NEHİRDEN KÜLTÜR SANAT VE EDEBİYAT BÜLTENİ 2025 ÖYKÜ ÖDÜLÜ SONUÇLANDI Canan Sanlı, Gülümser Öğütçü Egüz, Hatice Eğilmez Kaya ve Nurdan Öztürk tarafından oluşan seçici kurul…
33. sayımızda kırmızı, yeşil ve siyah renklerden oluşan Filistin bayrağını kapak yaparak karşınızdayız. Gazze’de bir soykırım yaşanıyor. Neler olup bittiğini bütün dünya biliyor ama İsrail…
YENİ YOLCULUKLARA ÖNSÖZ Çayyolu KSE olarak ,9 Ağustos 2025 Cumartesi günü takvimlerde bir sayfaya iz bıraktık. İzmir’den, Sivas’tan, Antakya’dan, Giresun’dan ve Ankara’dan gelen tüm dostlarımızla…
YAYINEVİNİN NOTU Okudukça Sevelim Çoğalalım Kitap Kulübü geçtiğimiz yıl yayınevimizden çıkardıkları bir kitapla çalışmalarını üretime yönlendirmeyi başarmışlardı. Bir yıl kadar sonra ikinci bir kitap dosyasıyla…
Meltemce – Yayınevinin Notu Hataylı bir yazar Meltem Yuvarlak. Kitabının adı “Meltemce.” Ama siz onu “İnsanca” diyerek okuyun. “İnsanca” diye okuyun çünkü o “Meltem”i anlatmamış.…
“AH KALBİNE BİR İNANSAM” ÜZERİNE YAYINEVİNİN NOTU İnsanın duygu ve düşüncelerini en güzel anlatabileceği türdür şiir. Yazan kişi kimi zaman dilin olanaklarını sonuna kadar zorlar,…
Çayyolu 3. İmza Günleri 3. Çayyolu İmza Günleri 9 Ağustos 2025 tarihinde Çayyolu’nda Musa Göçmen Orkestrası, Nous’n Soul Kafe’de gerçekleştirilecektir. Düzenleyenler: Aalen Antakya Kültür Derneği,…
Şiirime Sesler Konar, İdris Özler Muğlalı Yazar İdris Özler’in yeni kitabı Şiirime Sesler Konar Akdoğan Yayınevi, Temmuz 2025 Kapak tasarım: Bengü Ceren Özler Kitaba adını…
Fatma Ayhan lirik öykülerden oluşan bir kitapla okuyucularına merhaba diyor. Çoğunda içe dönük, psikolojik yer yer masalsı, yer yer ironik bir iç sesin olduğu öyküler Pencerelere Asılı Öyküler. Bazen belgesel tadı alıyorsunuz okurken, bazen öyküleştiğini düşündüğünüz anılarla karşılaşıyorsunuz. Anılar bazen şiirsel bir anlatımla aktarılırken bazen deneme diyebileceğimiz türe evriliyor. Pencere, sardunya, mor salkım, örgü, nane…
NEHİRDEN KÜLTÜR SANAT VE EDEBİYAT BÜLTENİ 2025 ÖYKÜ ÖDÜLÜ SONUÇLANDI Canan Sanlı, Gülümser Öğütçü Egüz, Hatice Eğilmez Kaya ve Nurdan Öztürk tarafından oluşan seçici kurul başvuran öyküler arasında yaptığı değerlendirme sonucunda: Birincilik ödülünü, Şehnaz İşeri’nin “Kaledeki Gizem”, İkincilik ödülünü, İbrahim Şaşma’nın “Madam Marta Koyu” Üçüncülük ödülünü ise Zekine Dündar’ın “Buluşma” İsimli öykülerine verdi. Ödül alan…
33. sayımızda kırmızı, yeşil ve siyah renklerden oluşan Filistin bayrağını kapak yaparak karşınızdayız. Gazze’de bir soykırım yaşanıyor. Neler olup bittiğini bütün dünya biliyor ama İsrail devleti on yıllardır suç işlemeye devam ediyor. Sayfalarımızda acıları hiç eksilmeyen Filistin halkıyla dayanışma içinde olduğumuzu ifade etmek istediğimiz bir içerik göreceksiniz. Yurt dışından şairlerin, yazarların da katıldığı bu sayı…
YENİ YOLCULUKLARA ÖNSÖZ Çayyolu KSE olarak ,9 Ağustos 2025 Cumartesi günü takvimlerde bir sayfaya iz bıraktık. İzmir’den, Sivas’tan, Antakya’dan, Giresun’dan ve Ankara’dan gelen tüm dostlarımızla 3. Çayyolu imza gününü gerçekleştirdik. Derneğimizin çatısı altında gerçekleşen bu etkinlikte inanılmaz bir köprü kuruldu. Okurlarımız, bu dünyaya adım attığında her kelimemiz sevgiyle vücut bularak sarıldı herkesin gönlüne. Yazarlarımız bir…
YAYINEVİNİN NOTU Okudukça Sevelim Çoğalalım Kitap Kulübü geçtiğimiz yıl yayınevimizden çıkardıkları bir kitapla çalışmalarını üretime yönlendirmeyi başarmışlardı. Bir yıl kadar sonra ikinci bir kitap dosyasıyla geldiklerinde çok sevindim. Demek ki faaliyetlerine devam ediyorlardı, üstelik üretmeye de devam ediyorlardı. Başta bu kulübü bugünlere getiren Semiha Baysal olmak üzere tüm üyelerine saygılar, selamlar… Ne de güzel öykülerdi…
Meltemce – Yayınevinin Notu Hataylı bir yazar Meltem Yuvarlak. Kitabının adı “Meltemce.” Ama siz onu “İnsanca” diyerek okuyun. “İnsanca” diye okuyun çünkü o “Meltem”i anlatmamış. Kendi yaşam tecrübesinden hareketle “insanca” nasıl yaşanılırın rehberini hazırlamış. Okuyunca göreceksiniz ki o çok iyi bildiğimiz iyi insan olmak meğer ne kadar zormuş. Ya da tam tersine o çok zor…
“AH KALBİNE BİR İNANSAM” ÜZERİNE YAYINEVİNİN NOTU İnsanın duygu ve düşüncelerini en güzel anlatabileceği türdür şiir. Yazan kişi kimi zaman dilin olanaklarını sonuna kadar zorlar, kimi zaman sözcüklere bambaşka anlamlar yükler, kimi zaman taklalar attırır onlara; ama kimi zaman sanki asıl anlatmak istediğinin başka hiçbir şeye gereksinimi olmadığını söylemek ister gibi şiirin formuyla yetinir. O…
Çayyolu 3. İmza Günleri 3. Çayyolu İmza Günleri 9 Ağustos 2025 tarihinde Çayyolu’nda Musa Göçmen Orkestrası, Nous’n Soul Kafe’de gerçekleştirilecektir. Düzenleyenler: Aalen Antakya Kültür Derneği, Akdoğan Yayınevi, Aydili Sanat, Cüneyne Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi, Çayyolu Kültür Sanat ve Edebiyat Derneği, Doğunun Kraliçesi Antakya Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi, Nehirden Kültür Sanat ve Edebiyat Bülteni…
Şiirime Sesler Konar, İdris Özler Muğlalı Yazar İdris Özler’in yeni kitabı Şiirime Sesler Konar Akdoğan Yayınevi, Temmuz 2025 Kapak tasarım: Bengü Ceren Özler Kitaba adını veren şiir: ŞİİRİME SESLER KONAR Alelacele koşuyorum durduğum yerde! Hıçkıra hıçkıra gülüyorum! Mis gibi kokuyor sözcüklerim, Kelimelerine dokunuyorum. Nefesini görüyorum ensemde, Açlıktan sesim kokuyor. Bende miyim? Düşte miyim? Ben neredeyim?…
ANTAKYA’NIN SESİNE SES, SÖZÜNE YANKI OLMAK İÇİN… Doğunun Kraliçesi Antakya Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi, Sayı 5, Mehmet Karasu Antakya… Yalnızca bir kentin değil, insanlık vicdanının adıdır. Bir uygarlığın, bir ortak belleğin, bir kadim huzurun sözcüğe bürünmüş halidir. Binlerce yıldır barındırdığı inançlar, halklar, diller ve kültürlerle yalnızca Doğu Akdeniz’in değil, bütün bir insanlık tarihinin özetidir…
İÇİNDEKİLER ÜŞÜYORUM, MAHMUT KURU 1 ANTAKYA’NIN SESİNE SES, SÖZÜNE YANKI OLMAK İÇİN, MEHMET KARASU 2 UNUTMA, VEYSEL ÇOLAK 4 GÜLÜŞÜN RENGİ, ARİF BERBEROĞLU 5 ÖLMEMİŞ ÖLÜLER, ASLIHAN TÜYLÜOĞLU 6 BİR KADIN KIRILIR, HATİCE EĞİLMEZ KAYA 7 ANADOLU’DA TANİN, DURAN YAŞAR 8 KADİM KENT ANTAKYA’YA DERİN HOŞGÖRÜ GAZELİ, NURİ TANER 15 MEMLEKETİME BAHAR GELECEK, HİKMET GÜZEL…
Hoşgörü Şiirleri Antolojisi, içindekiler Sunu, Mehmet Karasu 7 Karne, Abdülkadir Budak 8 Güneyin Ecesi, Acibe Sıkar 9 Göğsümde Bir Kuş Besliyorum, Ali Çağan Karasu 11 Hoşgörü, Arda Eren Karasu 12 Gülüşün Rengi, Arif Berberoğlu 13 Tutuldum, Asena Kurşun 14 Ölmemiş Ölüler, Aslıhan Tüylüoğlu 15 Kötü Söz Orucu, Aygün Eroğlu 18 Hoşgörü Bahçesi, Aysel Çınar Demirci…
NEHİRDEN KÜLTÜR SANAT VE EDEBİYAT BÜLTENİ 2025 ÖYKÜ ÖDÜLÜ KATILIM KOŞULLARI VE ÖDÜL HAKKINDA BİLGİLENDİRME Amacı: Türk öykücülüğüne özgün eserler kazandırmak. Ülkemizde dil ve öykü bilincine katkıda bulunmak. Konusu: Serbest Katılım Koşulları: 1. Ödül için herhangi bir yerde yayımlanmamış ve ödül almamış öykü niteliğindeki eserler başvurabilecektir. 2. Ödüle katılanlar birden fazla eserle katılabileceklerdir. 3. Katılımcılar…
CÜNEYNE KÜLTÜR SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİ 2025 ŞİİR ÖDÜLÜ KATILIM KOŞULLARI VE ÖDÜL HAKKINDA BİLGİLENDİRME Amacı: Türk şiirine özgün eserler kazandırmak. Ülkemizde dil ve şiir bilincine katkıda bulunmak. Konusu: Serbest Katılım Koşulları: 1. Ödül için herhangi bir yerde yayımlanmamış ve ödül almamış şiir kitabı dosyası niteliğindeki eserler başvurabilecektir. 2. Ödüle katılanlar birden fazla eserle katılabileceklerdir.…
YAYINEVİNİN NOTU Antakyalı Sabahattin Yalkın’ın İstanbul’la tanışması İstanbul Teknik Üniversitesi’nde eğitim gördüğü yıllarda başlar. Su mühendisi ünvanıyla hayata atıldıktan sonra pek çok Avrupa ülkesinde de bulunur. Başta Antakya olmak üzere sadece halen ikamet ettiği İstanbul gibi aidiyet hissettiği yerleri değil, yaşamında iz bırakan şehirleri de görürüz şiirlerinde. Ama İstanbul’un yeri birazdan okuyacağınız şiirlerde de göreceksiniz…
Vakit İstanbul-du, 2. Baskı, Sabahattin Yalkın, Önsöz, Hatice Eğilmez Kaya Zamanın ve Şehrin Kesiştiği Bir Kitap: Vakit İstanbul-du “İstanbul’dan geçtim, yüzüm gözüm aşk içinde” Önce şehirler vardı belki de, sonra insan doğdu. Hele ki İstanbul, büyük bir ihtimal o, eşyanın kuruluşuna bile tanıklık etti. Sevgilinin güzelliği görecelidir fakat şirinliği tartışılmaz. İstanbul’un ise güzelliği de şirinliği…
Bİ’SERİ Okulun bahçesi ağaçlarla bezenmişti. Binamız yeniydi. Öncesinde, ayrı binada olan yatakhane son yılımda, dersliklerimizin üzerine taşınmıştı. Kız İlköğretmen Okulu yatılı öğrencileri olarak haftada bir ya da on beş günde bir öğretmenler eşliğinde hamama götürülüyorduk. Hamam günümüzdü. Görevli öğretmenimizle birlikte kırk kız hazırlanıp gidecektik. Bizi taşıyacak otobüsün gelmesi yakındı. Koridorda yankılanan sesle toparlandık. -Herkes hazırsa…
– Bırakın beni! Hastanede kalmak istemiyorum. Çözün ellerimi. Çözün diyorum. Yusuf da bağladı ellerimi. Kaçamadım! Kaçamadımmmm! Yine böyle sabaha karşı eve geldiği gece. yine sarhoştu. Boşanmam dedi, Yusuf. -Yusuf artık yok, kızım!, diye seslendi kolunu tutan yaşlı kadın. Başını iki yana sallayarak görevliye mahçup bir bakış fırlattı – Çıkar, gelir bir yerden. Çözün ellerim! Siz…
Bugün hiç uyumadın, yine düşündün sözcüklerin kanamalı, sancılı ve uyumsuz, kayboldun işte, bekleme bulunmayı arayanın yok, anımsa vurulduğun mitingi duyulmamıştı meydanda kalan sesin. Günler geçti, bir süre konuşuldun senin için güzel şeyler düşünenler de oldu sevdiğini söyledi biri durup dururken bir soru olarak kalacak hayatında sen ise çok sevmiştin öldü dediler gördükleri yüzünden. Rüyalarına girecek…
1876 yılında Karl Baedeker tarafından edite edilmiş bir kitap “Palestine and Syria: Handbook for Travellers“ (Filistin ve Suriye: Seyahatçiler için El Kitabı). 1801 1859 yılları arasında yaşayan Essen doğumlu Alman yazar Karl Baedeker’in ismi seyahatlar için yazılmış rehber kitapların ilkini yapan kişi olarak adı geçer kaynaklarda. Hazırladığı rehberlerden biri olan “Filistin ve Suriye: Seyahatçiler için…
Hırisi, Anadolu’nun birçok yerinde, herise, herüse, hirise, hirisi gibi değişik söyleyiş biçimleriyle adlandırılmaktadır. Tırakya ve İçanadolu’da pişirilen benzer yemeğe “keşkek” adı verilir. Hatay yöresinde keşkek sözcüğü kullanılmaz. Türkçe sözlükte, “İyice dövülmüş et ve buğdayla yapılan bir yemek” olarak tanımlansa da dövülerek kabuğu çıkarılmış buğdaya da keşkek denmektedir. Hatay yöresinde, dövülerek kabuğu çıkarılmış buğdaya dövme adı…
1900 yılların ANTAKYASI Ermeni, Rum, Arap Süryaniler ve çeşitli Türk boylarının yerleşkesi bir yer özelliğindedir… Suriye ile sınırdaş olduğu için Arapça, Türkçe az da olsa Ermenice dil kullanılan önemli bir tekstil ticareti merkezi olup İklim bakımında bol rüzgarlı kışın sert yazın sıcak bir bölgedir… İnsanları çok çalışkan tutkulu ve rekabetçi. Azınlıklararası işbirliği ve saygın bir…
Depremin vurduğu güzel kentim Antakya’dan, doğup büyüdüğüm Defne’den ayrılmak zorunda kalalı iki yıl oldu. Hayatın akışı içinde, yıkıntıların arasından yeni bir başlangıç yapmak için Eskişehir’in Odunpazarı ilçesine yerleştim. Odunpazarı da tıpkı Defne gibi köklü bir geçmişe sahip, tarihi ve kimlikli bir mahalle. Çevremi kültür evleri, müzeler ve tarihî dokusunu koruyan sokaklar sarıyor. Ancak, ne kadar…
1. Güneyde çok dualı bir kent düşleri büyür parmak uçlarımda güneş tozları karışmış kanıma yağmurlu daraç sokaklarda yalın-ayak hep bulutlu yüzler çıkar karşıma gökten derin tül masallar içinde gözler köklerini arar gözlerde… Suları düşünürüm aklanı bol suları yıllardan yıllara… 2. Anam bir bakışta tanırdı beni yüzü yüzümde hücre hücre çizgi çizgi yere göğe koyamadığım sıcağı…
CANAN SANLI Veysel Çolak, şiirlerinde imgelemle dünü bugünde yaşayan, yaşatan bir şair. Yarattığı kurgusallığın içinde dolu dolu yaşanan aşkları, koyu yalnızlıkları, onulmaz özlemleri, bıçak sırtında kavgaları, halk uğruna, adalet uğruna verilen savaşımları şiirin dilinde olması gerekeni göstererek yaşamla buluşturuyor. “Şair, olanı değil; olabilir olanı, düşlenenleri, belki de olması gerekeni anlatmalı şiirlerinde. Bu da imgeye dayalı…
Orda bir köy var uzakta Gitmesek de Tozmasak da O köy bizim köyümüzdür… Yıkılmış virane olmuş Meyistan Köyünü, Bağyakaya yönüne doğru giderken uzaktan bakınca her daim Ahmet Kutsi Tecer’e ait bu güzel şiirini hatırlarım. Görünce içim sızlar, hüzünlenirim. Oysa daha 40 yıl önce…
ÖN SÖZ Dizelerinde yaşamdan kesitler sunan, sade, yumuşak ve yormayan imgelerle okuru düşün dünyasında adeta seyahate götüren bir şair. Yasemin Yazgan’ın bu ikinci şiir kitabı “Yanlış Denklem” bireylerin hemen her gün karşılaştığı sorunlar yumağı içinde yaşamı ve her şeye rağmen yaşama bağlılığı aktarmaktadır. Zaten adına yaşam dediğimiz ve zaman içinde akıp giden sürecin anlamı da…
Kitabımızın Adını “Cumhuriyet Yıkılırken” koyduk. Neden? 14 Mayıs 1950’den sonra yapılan ve uygulanan açık bütçelerle Cumhuriyetimizin yıkılışı bugün de devam ediyor da ondan. Türk milletinin her karış toprağını şehit kanları ile sulayarak kurduğu Cumhuriyet yıkılıyor ama Türk milleti avutularak oyalanıyor. Atatürk gününde yani 10 Kasım 1938’de 80 kuruş olan bir ABD doları bugün (12 Mayıs…
YAYINEVİNİN NOTU Günay Güner herkese “öğretmenim” diyecek kadar mütevazi ve naif ama aslında herkese öğreten bir dünya güzeli insan… Ankara Çayyolu’nda çıkardığımız Nehirden Kültür Sanat ve Edebiyat Bülteni’ndeki köşesinde dil yanlışlarını anlatıyor, onsuz düşünemeyeceğimiz Çayyolu Kültür Sanat ve Edebiyat Derneği’nin yönetim kurulunda ise “akil adam” duruşu ve yılların deneyimiyle her daim katkılar sunuyor, varlığı bile…
Ateş Dikeni, Şiir Kitabı, Hatice Eğilmez Kaya Arka kapaktan Ne çok sustun anlamadılar kimse bilmeyince bu çılgın dili. Anlamı yok kendine saldırmanın camları kırmalı konuşmanın yerine ateşe vermeli kenti aşkla yüzleştirmeli hain olanı ve öldürmeli.
Yeni bir yıl; yeni umutlar, yeni hayaller demektir her şeyden önce. Biz daha iyi bir yıl için yine umutlarımızla, hayallerimizle giriyoruz bu yıla… Ama umut da, hayal de ancak emekle beraber yürür, emekle beraber büyür. “Eski” artık geride kalmıştır. Ama “yeni” denen şey de gökten zembille inmez hiçbir zaman. Üstelik eskinin pek çok izini taşıyarak,…
Su üzerine yazılmış pek çok şiir de var, şiir kitabı da. Türk şiirinde de var, dünyada da. Tagor’dan, Slyvia Plath’e, Samuel Taylor Coleridge’den, Philip Larkin’e pek çok şair tema yapmış suyu. Edip Cansever bir şiirine vermiş adını, Can Yücel “Ateş ve Su” ile “Su Gibi”yi yazmış, Fuzuli “Su Kasidesi”ni… Şimdi bu listeye “Su Şiirleri” ya…
EVİN KULAĞI CODA’LAR: SAĞIR EBEVEYNLERİN İŞİTEN ÇOCUKLARI Bu kitap, Dr. Gül Karahan tarafından Prof. Dr. Veli DUYAN danışmanlığında Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Sosyal Hizmet ABD’de hazırlanan doktora tezinden üretilmiştir. Çalışma, nitel desen ve fenomenolojik yaklaşımla ekolojik bir perspektiften yapılan araştırmanın sonuçlarına dayanarak, CODA’ların çok boyutlu bir değerlendirmesini sunmaktadır. Kitabın “Giriş” bölümünde kitabın dayanağını oluşturan…
1. Çayyolu Edebiyat Günleri, Okur – Yazar Buluşması, Onur Konuğu: Aytekin Ertuğrul AYTEKİN ERTUĞRUL (E ) Dz. Tbp. Alb. Aytekin Ertuğrul’un Biyografisi ve Çalışmaları 1943 yılında Rize- Fındıklı’da doğmuştur. İlkokulu Fındıklı’da, Ortaokulu ve Liseyi Rize Lisesinde Lise son sınıfı Tokat Gazi Osman Paşa Lisesinde okumuş ve 1960 haziranında Gümüşhane Lisesinden Mezun olmuştur. 1960 yılında İstanbul…
1. Çayyolu Edebiyat Günleri, Okur – Yazar Buluşması, 10-11 Haziran 2023 Mesa Plaza, Ankara Katılımcılar Abis Yayınevi Akdoğan Yayınevi AKSED Ankara Çölyak Derneği Antakya Aalen Kültür Derneği Atayurt Yayınevi Barış Kitabevi Bilgi Yayınevi Cumhuriyet Kitap Cüneyne Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi Doğu Batı Yayınları Dorlion Yayınevi Ekin Sanat Dergisi Fatma Yılmaz Gelişim ve Satranç Akademisi…
Sevtap Kürkçüoğlu / Hayat Bir Kâr-Hane Önsöz İnsan denen varlığın her saniyesi tecrübe edinmekle geçiyor. Edindiği her tecrübenin sonucu elbette olumlu değil. Tecrübe başlı başına bir olumluluk içerse de öyle kötü deneyimler yaşayabiliyor ki insan başına gelmesini istemediği sayısız gelişmelerle karşı karşıya kalabiliyor. Yaşamın her türlü zorluğu, ülkenin ve toplumun içinde bulunduğu durum. İş hayatı,…
Canan Sanlı (Canan Gürtunca Sanlı), sözcüğün tam anlamıyla, bir şiir tutkunu ama bir heves değil onunki. Şiire, şiir sanatına inanan bir kültür insanı. Şiirler yazmakla yetinmiyor, şiir sanatının inceliklerini, birikegelen şiir bilgilerini kavramak için şiirler okuyor, ezberliyor; bununla yetinmeyip şiir inceleme yazıları yazıyor boyuna. Başka şairlerin şiir deneyimlerini kavrayıp yazacağı şiirlere hazırlık yaptığı çok açık.…
Hilmi Yavuz: “Hüzün En Büyük Muhalefettir” Güçlü bir şairin hiç kimsenin savunmasına, poh pohlamasına, alkış tutmasına gereksinimi yoktur. Aynı zamanda güçlü bir şaire, şiire emek vermiş birine şu veya bu nedenden ötürü haksızlık etmemiz de zarar veremez. Şairleri savunan ya da değersiz kılan sadece ve sadece yazabildikleri yahut yazamadıkları şiirlerdir. Dağ gibi, kale gibi, sur…
OĞUZ AKDOĞAN 1930 yılında Antakya’da doğdu. İlköğrenimini Antakya 23 Temmuz İlkokulu’nda, orta öğreniminin bir bölümünü Antakya’da, bir bölümünü ise Diyarbakır’da bitirdi. Yüksek öğrenimini Akşam Tekniker Yüksek Okulu’nda tamamladı. Yedi yıl Maliye Bakanlığı Muhasebe Müdürlüğünde çalıştı. 1963–1983 yılları arasında Endüstri Meslek Lisesi Tesviye Atölyesi öğretmenliği, atölye şefliği, kısa bir dönem müdür başyardımcılığı, müdürlük görevlerinde bulundu. 16…
ÇAĞRIMIZDIR Değerli kültür-sanat-edebiyat insanlarına çağrımızdır. 6 ve 20 Şubat’ta gerçekleşen depremlerle büyük yıkımın yaşandığı ilimiz Hatay’a bağlı kadim kentlerimize, tarihsel ve toplumsal borcumuzu ödeme dönemindeyiz. İlk günden beri demokratik kitle örgütleri ve gönüllü insanlar tarafından sürdürülen arama-kurtarma ve depremzedelerle dayanışma çalışmaları, her kesimden insanın takdirini kazanmıştır. Bir kamu hizmeti olarak kamu kurumlarının yapması…
Türk Seçmeninin El Kitabı Türk Seçmeninin El Kitabı, Türk milletine Cumhuriyetimizin 100. Yılı armağanı olarak tasarlanmış ve yayımlanmıştır. Bu kitabımız Lazer Yayınları’ndan (Ankara) 2007’de çıkardığımız Kuvayı Milliyeci Türk Seçmeninin El Kitabı’nın genişletilmiş, güncelleştirilmiş, yeni olaylar ve deliller eklenmiş bir devamıdır. Her seviyedeki; özelikle 2023 seçimlerinde oy sahibi her Türk seçmeninin temel kitaplarından biri olması amacıyla tasarlanmış…
Oya Gündüz Aksu’nun yıllardır üzerinde büyük bir emek harcayarak çalıştığı müthiş bir projeyi hayata geçirdiğimizi bildirmekten büyük bir mutluluk duyuyoruz. “21. Yüzyıl Türk Şiiri Antolojisi (İlk 20 Yıl)” iki cilt halinde (toplam 1278 sayfa) önümüzdeki haftadan itibaren okurlarıyla buluşabilecek. Editörlüğünü Hatice Eğilmez Kaya’nın yaptığı bu antolojide kimileri aramızda olmayan 604 şairimize yer verdi Oya Gündüz…
Yerdelen’in üçüncü kitabı: Pati’nin Doğum Günü Partisi Çıktı Gazeteci, şair, yazar Tuğçe Yerdelen’in üçüncü kitabı ‘Pati’nin Doğum Günü Partisi’ Akdoğan Yayınevi’nden çıktı. Bilin İstedim (şiir, 2022), Hepsi Yaşandı (röportaj 2022) adlı iki kitabının ardından çocuk kitabıyla okurlarına seslenen Yerdelen, Pati’nin Doğum Günü Partisi (2023) kitabıyla miniklere hitap ediyor. Şair, yazar, düşünür Veysel Çolak, Yerdelen’in…
Depremzedelerin Yanındayız Hepimize, tüm yurda geçmiş olsun dilekleriyle herkese merhaba, Kanımız, canımız enkaz altında kaldı; gözümüzden sakındığımız köylerimiz, kasabalarımız, şehirlerimiz adeta haritadan silindi. Söylenecek hem çok şey var, hem hiçbir şey yok. Yedisinden yetmişine hepimizin canı yandı, hepimiz o yıkıntıların acısıyla sarsıldık… Ama bir yandan ağlasak da, bir yandan öfkemiz kabından taşsa da herkes bu…
2.TABLO; ŞAFAK SÖKERKEN Sahne; Ali Yüce, Nuru, Kel Ali, Topuklu Durmuş, Sülü oturmaktalar. Dışarıdan Ses – Dinleyin ey millet! Haoooo! Sonnacıma duyduk, duymadık demeyin! Üç gün oldu Fransız tahsildar bey köyümüze geliiik! Kimse bir kuruş vergi yatırmayııık! Tahsildar ağa çok sinirleniiiik! Haoooo! Duyduk duymadık demeyin! Benim kafamı kızdırmasınlar, götlerinden bok çıkıncaya kadar…
Hafız, Hayrettin Filiz – 1. Tablo TABLO ; KARANLIK Sahne; Sırtında “abartılı” bir yükle bir eşek (oyuncu/lar) ve Topuklu Durmuş girer. Fonda yoksul bir köy görüntüsü… Topuklu Durmuş – Haydi benim aslan eşeğim. Aha da evimize ulaştık. Haydi kalk daşşağını yediğim. Elini ayağını öpüyüm, kalk. Evimize varınca buğday samanı yedirecem sana.…
DURU BAKIŞLARIN Barışa vurgun duru bakışların Çan sesini sesine katan kentin Karanlık yüzünü aydınlatır Görkemli güz gülü gözlerin Habib-i Neccar’a dönük yüzün Savruk suskunluğu kemerli sokağın Tapınakların baş şehri kalabalığında Havra’nın ağıtı kaybolan çocuklarına Coşkun sularda dirilen toprak Gölün dönüşü buğdaya, pamuğa Balıkların ölümü terk-i diyarı kuşların Kartalın, kuğunun kırgınlığı kekliğin Mesrur SABAHOĞLU
TEL CAMBAZININ TEL ÜSTÜNDEKİ SESLENİŞİ Canan Gürtunca Sanlı Bir şairin şiir anlayışı ve şiiri hakkında değerlendirme yapılacaksa kuşkusuz şairin kendisiyle ilgili kaynaklara başvurmanın gerektiği kaçınılmazdır. Turgut Uyar, şair kimliğinin yanı sıra son derece üretken eleştirmen kimliği ile edebiyatın dolaşım alanında yer almaktadır. 1950’den başlayarak 1980’li yıllara kadar çeşitli dergi ve gazetelerde yazılar kaleme alan Turgut…
Lirik Bir Duygu Durum Şiiri: Tel Cambazının Tel Üstündeki Durumunu Anlatır Şiirdir Hatice Eğilmez Kaya “Orada bir adam sıkılmaktadır, o benim işte.” T.U. Turgut Uyar’ın içine doğduğu, pek de uzun olmasa da boylu boyunca içinde yaşadığı yirminci yüzyılın bir yüzü aydınlıksa, öteki yüzü karanlıktı kuşkusuz; insanlı dünyanınsa hâlâ öyle. Yine de…
“DENGESİ BOZULMAYACAK ADAM” “Her okur şiirden bir şeyler umar, aradığını bulur da, çünkü aradığı şey zaten kendi içindedir”[1] İşin doğrusu bu yazıya başlamadan önce Turgut Uyar’ın sadece şiir tadı alarak okuduğum ve hayran kaldığım hatta şu saniye bile çok beğendiğim “Tel Cambazının Tel Üstündeki Durumunu Anlatır Şiirdir”i birazdan yazacaklarım kadar eleştireceğim aklımın ucuna…
Kadın / Rıza Aslan Kitaptan bir bölüm (…) Ya düşünürler ne diyor: Aristo, Erkek için kadın, efendi için köle gibidir. Sokrat, Ateş taşıyan bir kadın görmüş ve onun için şöyle demişti: “Ateş, ateşi taşıyor. Taşıyan taşınandan daha kötüdür.” “Kadın musibetlerin kaynağı, hataların aslı, cehennemin kapısıdır.” Eflatun, “Şu kadınlar önceleri…
Duru Öyküler – Minik Serçe Yazar: Hatice Topçu Minik Serçe, vaktinden önce uçmaya çalışan bir yavrudur. Sabırsızlığı onu tehlikeli bir yolculuğa sürükler. Çıktığı yolculukta çocuk Duru ile yolları kesişir. Duru ile Minik Serçe farklılıklarıyla bir arada yaşamayı öğrenirler. Birbirine sevgiyle bağlanırlar ama dünyaları ayrıdır. Yazarımız Hatice Topçu, “Duru Öyküler” dizisinin bu ilk öyküsü “Minik Serçe”…
Yasaklara Değil, Kitaplara İhtiyacımız Var! Ülkemizde her geçen gün daha çok kitap okurlardan koparılıyor, saklanıyor, erişilmez kılınıyor. Kitapların içerikleri nedeniyle yayınevlerine, yazarlara, çevirmenlere, matbaalara soruşturma ve davalar açılıyor. Kitap toplatma, yasaklama ya da poşete sokma kararları hızla artıyor. Oysa kitaplar da, onlara emek verenler de önemlidir. Kitap, insanlığın kültür mirasının, nesiller arası ve toplumlar…
Tatlı Suyun Acısı / Yasemin Kaya Binlerce yıllık bir sırlar bütünü Anadolu. Dinmeyen bir kaynak… Kim bilir kaç sanatçıyı besledi. Kaç kalemin mürekkebi doldu ondan. Nice ak kâğıdı suladı olanca bereketiyle. Güzel günlere olan inancı pekiştirircesine… Yasemin Kaya da bu kaynaktan nasibini alanlardan hem de kana kana. Sivas’tan yola çıkıyor Kaya’nın öyküleri Anadolu mayasından alarak…
Kulenin Fısıltısını İşitmek Kule deyip geçmeyin sakın. Her kulenin bize söyleyecekleri var. Her kulenin gizemi, her kulenin sakladıkları, her kulenin kendine has bir fısıltısı var. İnan, Kız Kulesi’nin fısıltısını ilk defa bir İstanbul fotoğrafında işitti. Masmavi bir göğün altında, sırma renkli sularda akşam oluyordu. Annesine sordu, “Burası neresi?” “Üsküdar Kız Kulesi.” dedi annesi. Gözlerini…
HAYRET! “Her şey kendini tekrar eder!” Zil çalıyor, galiba dördüncü dersin bitiş zili. Öğretmenler odasına gidip oturdu. Cam tarafına yakın bir yere. Bir anda içinin tuhaf bir şekilde bunaldığını ve durgunlaştığını hissetti. Bu kısa bir an ders biter bitmez eve gitti. Evin yakınına geldiğinde yine bir durgunluk sardı içini. Onu bekleyen alt komşuyu gördü. Selma:…
ADI GİTMEK OLSUN – 1 Cansaran Kızıltaş ADI GİTMEK OLSUN Numaralı gözlüklerini çıkardı, yıllardır taşımaktan burnunun üzerinde bıraktığı iz onun yüzünün kolay kolay kaybolmayan bir parçası gibiydi. Yeni gözlüklerini taktı. Şimdi her şey olduğundan daha farklı gözüküyordu. Eskinin uzaklığı, yeninin şimdiliği, bu değişiklik, her şeydeki canlılık onu ürküttü. Işığın gücü geçmişteki her şeyi uzaklaştırıp…
San’at Üzre Bir Derûn Söyleşi (*) – 3 Yılmaz Gruda *) Hatice Eğilmez Kaya Memleket O dönemde, ülkede korkunç kapsamda, korkunç güzellikte bir kültür / bir okuma yazma faaliyeti… 8 – 10 yaşlarında çocuklar, okuyor, yazıyor!… Bir dikkat daha: Kitap basımı pek yok! Ünlüler hep gazetelerde: Romanları tefrika. Okunuyor: Gözde’ler! Bir de, halka seslenen Pehlivan…
HAYRET! Cansaran Kızıltaş Cansaran Kızıltaş’ın “Uzun Bir yoldu Gitmek” isimli romanından “Her şey kendini tekrar eder!” Zil çalıyor, galiba dördüncü dersin bitiş zili. Öğretmenler odasına gidip oturdu. Cam tarafına yakın bir yere. Bir anda içinin tuhaf bir şekilde bunaldığını ve durgunlaştığını hissetti. Bu kısa bir an ders biter bitmez eve gitti. Evin yakınına geldiğinde yine…
San’at Üzre Bir Derûn Söyleşi (*) – 2 Yılmaz Gruda *) Hatice Eğilmez Kaya Babam Babam, Arnavutluk’tan, yanlış anlaşılan bir kan-davası’ndan ötürü, ardında fabrikalar, çiftlikler vb. bırakıp, ‘Klan’ını sırtlayarak, İstanbul’a göç etmiş, ‘mütedeyyin’ bir soylu feodal… Benim, 2003’te Cumhuriyet gazetesi Yunus Nadi ödülü’nü kazanmış “Marathon” adlı şiir kitabımda bir hayli yer alır!… Geldiğinde, Taksim Kazancı…
San’at Üzre Bir Derûn Söyleşi (*) – 1 Yılmaz Gruda *) Hatice Eğilmez Kaya PS: 17 adet soru’nuzla, çıkarsadığım kadarıyla… Doğrusu, gösterdiğiniz, Türk Edebiyatı bağlamındaki daha çok bilme / öğrenme coşku’nuz beni ‘havari’ olarak çok mutlu etti… Özür dileyerek, bir PS daha: Siz’den, hakkınızda daha çok bilgi istedim… Vee…“Remark”nızla Gugul’daki, ‘culluculum vitae’niz bağlamında her…
İnsanlığın ve Cumhuriyet’in Aydınlığıyla Işıyan Bir Kitap: Âdemin Defteri Hatice Eğilmez Kaya Güner Demiray 1940 doğumlu, Köy Enstitüleri geleneğiyle yetişmiş, emekçi ve çalışkan bir sanatçı. Onun edebi ürün yelpazesine bakıldığında son derece geniş bir ürün üretimi ile karşılaşıyoruz. Şiir, roman, öykü, deneme, makale, anı, köy notları, çocuk şiirleri, çocuk öyküleri, masal, oyun tekerlemeleri, bilmeceler,…
Saf Şiir Bağlamında Cahit Sıtkı Tarancı Hatice Eğilmez Kaya Şairleri büyük ve kalıcı kılan şiirleridir. Cahit Sıtkı Tarancı edebiyatımızda bütün kesimler tarafından sevilen böylesi şairlerdendir. O, gücünü sağlam dizelerinden ve kendine özgü söyleyişinden alır. Peki nedir ondaki kendine özgü söyleyiş. Cahit Sıtkı Tarancı her şeyden önce naif bir şairdir. Sözünü incecik bir imbikten geçirmeden…
Bir Tiyatro Oyunu: Dayak Arsızı İnsan soyu binlerce yıldır dünya üzerinde birçok kötü eyleme imza attı, hâlâ da atmakta. Savaşlar, yıkımlar, sömürü, şiddet, kan ve gözyaşı dökmek… daha niceleri. Oysa insanın dünyaya geliş nedeni iyi işler yapmaktı, öyleyse varoluş amacının farklı bir odak etrafında biçimlenmesi gerekirdi. Bu sırra eren kişiler, sonsuz olasılıklara bile sığmayan bir…
Son Çağ Yangınımızdan Kederlenen Bir Kitap: Kesik Ürperti Her çağın bir yangını var. Binlerce yıldır, asırlar kendi içlerinde, kendileri adına yandılar. Oysa 21. yüzyıl hem önceki hem de sonraki asırlar adına da yanmakta. Aklı eren, duyumsama yetisine sahip, algıları evrensel ve bireysel anlamda açık olan herkes bu devasa çağ yangınından payına düşeni üstlenmiş durumda.…
Hilmi Yavuz’un Dizelerinden Bir Şeyh Bedreddin Geçti Hatice Eğilmez Kaya Horasan erenleri gezdiler dünya üzerinde; Yesi arifleri, Anadolu dervişleri… Hoca Ahmet Yeseviler, Niyazi-i Mısriler, Mevlana-yı Rumiler, Tebrizli Şemsler gelip geçtiler insan neslinin gönül erleri olarak… Yunus Emreler, Kaygusuz Abdallar, Hacı Bektaş-ı Veliler, Âşık Veyseller, Mahsuni Şerifler, Pir Sultan Abdallar… En çok kendi nefisleriyle cenk…
Bir Garip’in Poetikası Üzerine Söylenceler Hatice Eğilmez Kaya ‘Bilmem ki nasıl anlatsam; Nasıl, nasıl, size derdimi! Bir dert ki yürekler acısı, Bir dert ki düşman başına. Gönül yarası desem… Değil! Ekmek parası desem… Değil! Bir dert ki Dayanılır şey değil.’ diyen Orhan Veli bir derdin müptelasıydı. Zaman zaman bu derdi anlatamamaktan yakınsa da şiir…
Bitişi Olmayan Şiir’de Sevginin ve İnsan Kalbinin Sınırsızlığı Hatice Eğilmez Kaya Görünenle ilgilenmek saygı duyulası bir eylem. Fakat görünmeyene eğilim göstermek; dışı değil içi, görünür olanı değil batın olanı, maddeyi değil özünü mercek altına almak insan olma sürecimizde derinlere -daha derinlere- in/ebil /memizi sağlar. Bütün sanat dallarında olduğu gibi edebiyat alanında da bu…
Şiir Çizen Şairin Kitabı “Da” Üzerine Söylenebilecekler Hatice Eğilmez Kaya “biz kimiz, biz kimiz; biz denizde titreyen iki yakamoz. yıldızımız göğü çoktan terk etti” Bir kedi sever olarak Da’ya baktığımda ilk dikkatimi çeken kapak üzerindeki şiirden kedi deseni oldu. “Kediler mistik varlıklardır” dedim. “Umarım kitaba ve şairine iyi gelir bu güzel şiir tablosu.”…
Kendisi İçin Pekâlâ “O Türkiye’dir!” Diyebileceğimiz, Aydın Duruşlu Bir Şairden Lânet Şiirleri Hatice Eğilmez Kaya Son haliyle dünya, insan soyunun bencilliği yüzünden, lânetlenmiş ve terk edilmiş bir kasabaya benziyor… Aklı erenler hepimizin gözleri önündeki bu tabloya bakıp çeşitli yollarla şerh düşüyorlar. Şairlerin şerh düşme dili, kaleme aldıkları dizeler olduğuna göre Lânet Şiirleri’ne, karşı bir duruş olarak…
Turgut Uyar’ın “Tomris uyar için bir şiir kurma çalışması” Üzerine Notlar Hatice Eğilmez Kaya Tomris Uyar, İkinci Yeni şairlerinden dördüne -Ülkü Tamer, Cemal Süreya, Turgut Uyar, Edip Cansever- esin kaynaklığı yapmıştır. Bu demektir ki her birinin kalplerinde ya da akıllarında ona ait özel bir köşe vardı. Tomris Uyar uçarı ve aykırı bir kadındır. Aynı zamanda…
Çevresindeki Kuşatmayı Çiçekli Şiirlerle Aşan Kadın: Didem Madak Hatice Eğilmez Kaya Pippi Uzun Çorap; turuncu saçlı, sürekli düşler kuran bir çocuk roman kahramanı. Seksen kuşağının belleklerinden silinmeyen tuhaf görünüşlü bir kız. “Çiçekli Şiirler Yazmak İstiyorum Bayım” (s.48) şiirinde ilk söz ona ait: “Zenciler prensesi olacağım, hayat işte asıl o zaman başlayacak.” Hayat kimileri için hiç…
Toplum, doğa, insan ve sayısız gök cisimleriyle süslü evren; kendilerine dikkat kesilenler için müthiş bir esin kaynağı. Şairler binlerce yıldır birey penceresinden genişleyen daireler halinde, var oluşumuzun ufuklarını izlemekte ve görüp duyumsadıklarını dizelere aktarmakta. Emine Erbaş bu evrensel izleğin 1937 – 2020 yılları arasında, Türkiye gibi şiir açısından zengin bir coğrafyanın bireyi olarak yaşamış; kendine özgü şiir dilini kurabilmiş bir şair. Erbaş’ın şiirlerinde en belirgin yön, kadın duyarlığıyla oluşturulmuş olmaları. Ondaki duyarlılık anne, İstanbul, çocukluk, aşk, kadın, toplumsal ve evrensel kederler, hüzün, yalnızlık gibi lirik temalar ekseninde biçimleniyor. Lirik ve mitolojik olana yönelen şair, okuruna gerçeklerin yanı sıra büyülü bir atmosfer de sunmakta.
Önce şehirler vardı belki de, sonra insan doğdu. Hele ki İstanbul, büyük bir olasılıkla eşyanın kuruluşuna bile tanıklık etti. Sevgilinin güzelliği görecelidir fakat şirinliği tartışılmaz. İstanbul’un ise güzelliği de şirinliği de tartışmasızdır, elbette talihi ve talihsizliği de… Sabahattin Yalkın adına sayısız şairin sayısız şiir yazdığı İstanbul’u, tam da somutluğun ve soyutluğun ara çizgisi olan zaman kavramıyla kesiştiği yerde, şiirin bütün fazlalıklarından arındırılmış, darası alınmış dili ile anlatıyor Vakit İstanbul-du’da.
Temmuz Suçlu’daki Metaforik Unsurların Işığında Cemil Kavukçu’nun Öykü Dünyası Hatice Eğilmez Kaya Metaforlar çoğu kez, hatta hemen hemen her zaman sözcüklerden çok daha güçlüdür. Rutin anlamlı, doğrudan doğruya söyleyiveren kelimeler zihinde ne derece dar çağrışımlar oluşturursa; belli belirsiz işaret eden, gizemle kuşanmış sözler sayısız çağrışıma adaydır. Zihinlerimizde ve kalplerimizde en derinlere nüfuz eder. Metaforlar…
Tarih, Aşk ve Felsefe Bağlamında Hasan Sabbah “Hakikate adanmış bir hayata…” Farhad DAFTARY’ye… Hatice Eğilmez Kaya İlknur Altıntaş, Hasan Sabbah Ölümsüz’ü İranlı bir yazar, düşünür ve araştırmacı olan Farhad Daftary’ye ithaf etmiş. Farhad Daftary asırlardır karanlığa mahkûm edilmiş Doğu düşünce sistemini aydınlatmayı amaç edinen bir isim. Geçiciliğinden şüphemiz olmayan ömrümüzü hakikati keşfe adamak bizler…
CÜNEYNE DERGİSİ 2022 ŞİİR ÖDÜLÜ KATILIM KOŞULLARI VE ÖDÜL HAKKINDA BİLGİLENDİRME Amacı: Türk şiirine özgün eserler kazandırmak. Ülkemizde dil ve şiir bilincine katkıda bulunmak. Konusu: Serbest Katılım Koşulları: Ödül için herhangi bir yerde yayımlanmamış ve ödül almamış şiir dosyası niteliğindeki eserler başvurabilecektir. Ödüle katılanlar birden fazla eserle katılabileceklerdir. Katılımcılar yalnızca bir eserleriyle ödüle layık…
HAMURA FISILDAYAN KADIN Başlangıçta tüm canlıların hikâyesi aynıdır. Tohumu koynunda saklayıp büyüten toprakla, ana rahminde cenini büyütüp bir insan/hayvan yavrusu meydana getiren ya da döllenmiş yumurtası üzerinde günlerce yatıp yavrularını çıkaran bir dişi arasında hiçbir fark yoktur. Hikâyenin öznesi insandır. Nefes aldığı gün başlayıp nefesinin sonlanacağı son ana kadar yürüyeceği hayat yolu engebelidir, inişli çıkışlıdır,…
Hamura Fısıldayan Kadın Dünya yavaş yavaş, belki de çok hızlı dönüyor. Zaman değişiyor hiç durmadan; mekân, insan ve tüm varlıklar da öyle. Herkesin, her şeyin bir öyküsü var. Kimi hüzün, kimi neşe dolu. Mutlaka yazmak gerek bu öyküleri, soluk soluğa okumak. Gökyüzünde uçan kuşları, toprakta gezinen karıncaları, kadınları, erkekleri, çocukları izlemeli, onlardan öğreneceklerimiz ne kadar…
Şair Sabahattin Yalkın’ın “Soluğumun Rengi Dünya ile Göz Göze” Kitabı Üzerine Bir İnceleme Fatma ŞAHİN GÜNDOĞAN Kitap şairin 2004 yılında Gerçek Sanat Yayınlarından çıkardığı 11. Şiir kitabıdır. Şair yaşamı boyunca şiirler yazmış olup ilk şiiri 1953 yılında Devrimci Gençlik gazetesinde (Antakya, 1953) yayınlanmıştır. Antakyalı olarak kentine ve dünyaya ait pek çok bulguyu ve gözlemlerini şiirleriyle buluşturan…
Kitap: Güneşi Tanık Tutan Şair Sabahattin Yalkın İçindekiler Önsöz, Kamil Akdoğan Ben Kimim?, Sabahattin Yalkın Şiire Âşık Bir İsim Sabahattin Yalkın, Arzu Günal Şiir, Antakya ve Sabahattin Yalkın, Bahri Loş Yaza Yaşaya, Cengiz Gündoğdu Güneşi Tanık Tutan Şair Sabahattin Yalkın, Duran Yaşar Bir Dergi: Amik Edebiyat Kültür Sanat Dergisi,Ocak Şubat 2004, Sayı 27 Sabahattin Yalkın’la…
Cansaran Kızıltaş ve Tuncuncu’nun Işıltısı TUNCUNCU’NUN IŞILTISI “Sevginin sıcaklığı ile her şey güzelleşirmiş” Anne babadan başka; büyüklerin varsa bir ninenin çocuğun dünyasında yeri; önemi büyüktür. Büyük aile olmanın zenginliğidir. Büyük ailede sevgiyle büyüyerek; hayatın içinde nasıl güvenli duygularla var olduğunu öğrenmektir. Bu kitap bir babaanne olarak; ne kadar yaşayacağımı bilemediğim ömrümün yollarında kaybettiğimiz o eski…
17. Ankara Kitap Fuarı’ndayız Akdoğan Yayınevi ve Cüneyne Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi olarak 17-28 Mart 2022 tarihleri arasında Congresium’da gerçekleştirilecek olan 17. Ankara Kitap Fuarı’nda yazarlarımızla, kitaplarımızla, dergilerimizle yer alacağız. Herkesi bekliyoruz. Not: Yazarlarımızın imza günlerini ayrıca açıklayacağız… Sevgiler, selamlar…
Son Çağ Yangınımızdan Kederlenen Bir Kitap: Kesik Ürperti Her çağın bir yangını var. Binlerce yıldır, asırlar kendi içlerinde, kendileri adına yandılar. Oysa 21. yüzyıl hem önceki hem de sonraki asırlar adına da yanmakta. Aklı eren, duyumsama yetisine sahip, algıları evrensel ve bireysel anlamda açık olan herkes bu devasa çağ yangınından payına düşeni üstlenmiş durumda.…
Saf Şiir Bağlamında Cahit Sıtkı Tarancı Şairleri büyük ve kalıcı kılan şiirleridir. Cahit Sıtkı Tarancı edebiyatımızda bütün kesimler tarafından sevilen böylesi şairlerdendir. O, gücünü sağlam dizelerinden ve kendine özgü söyleyişinden alır. Peki nedir ondaki kendine özgü söyleyiş. Cahit Sıtkı Tarancı her şeyden önce naif bir şairdir. Sözünü incecik bir imbikten geçirmeden söylemez. 1910 yılında…
YILDIZLAR KAYIP Donuk bir ay içim ay kesiği buzdan sularda Yıldızlar kayıp bulutlu gökte Beyazın şehrini kuşlar terk etmiş Güneş esir buza ağaçlar çıplak Bir uğultu var yırtar geceyi Kurtların çığlığı Soğuk keskin bıçak Lapa lapa yağan kar sert esen rüzgârın aşkına yenik Dona durmuş buza dönmüş kaygan Hayatlar hayatımız misali Giden gelmeyen zaman küle…
GÖZLERİM GİBİ Islaktı kaldırım gözlerim gibi Gelip çattığında ayrılık vakti Hüznü çalıyordu gecenin körü akrep ve yelkovan Hüzne vuruyordu zaman süzme bir ışık Arnavut kaldırımlarını aydınlatırken Issızdı sokak gözlerin vardı bir köşede ağlamaklı Gözlerimle buluşan Sokağın tenhasında ayrılığa ant içmişken Çıkmaz sokağa girecektik karanlık sisli sonu…
Postmodern Bir Bilinç Akışının Romanı: Tutunamayanlar “Herkesin istediği gibi yaşadığı uzak bir ülkenin özlemini duyuyorum.” Tutunamayanlar, bilinç ve bilinçaltı arasında gezinen bir roman. Hem yazarı hem de başkahramanı mühendis olsa da hesapsız kitapsız yazılmış gibi duruyor. Olay örgüsünün izini süren okurların bu eseri okuduktan sonra elleri neredeyse boş kalacaktır. Fakat Tutunamayanların satır aralarında gerçekleştirecekleri…
Rıfat Ilgaz, M. Ali Aybar, H.İzzettin Dinamo, Filiz Ali, Haluk Yetiş, M.Uykusuz, Nâzım Hikmet, Ruhi Su, Mücap Ofluoğlu, Arif Damar, Vedat Günyol, Asiye Elçin, Rauf İnan, Bekir Semerci, Mehmet Başaran, Talip Apaydın, Veli Demiröz, R.Cemal Emek, Mehdi Zıt, Müzehher Va-Nu, Çoban Yurtçu, Zekeriya Sertel, Niyazi Ağırnaslı, Mediha Esenel, Muvaffak Şeref, Samet Ağaoğlu, Remzi Atıl, Kemal Sülker, Oğuz Akkan, M.Ali Cimcoz, Ali Ertekin, Rasih Nuri İleri, Kerim Korcan.
YALNIZLIK YOLLARDA Şimdilerde yalnızlık düşmüş yollara Tozlu savruk zamanların en tanınan figüranı Esirikli lal Yol alıyor beyaz gecelere Yol vermeden hasretin vuslatlı öpücüğüne Yalnızlık yüzyıllık yüreklerin Demir parmaklıklı zındanlarında Köhne eski renksiz yalnızlık Yüzyıllık o figüran Dört nala koşan doruk atların eğerinde Demir gibi…
Hilmi Yavuz’un Lirik Defterler’inin Her Bir Sayfası Reel olan ve reelin ötesindeki evren sonsuz olasılıklardan ibaret. İnsan soyu parçası olduğu bütünün üzerine sayısız düşünceler üretmiş ve üretecek. Hilmi Yavuz, işte tüm bu düşüncelerden haberdar ve onların en ince detaylarına ermiş bir kalem. Tercihini lirik-olandan yana kullansa da yazdığı her satırda -elbette her dizede de- hikemi…
ARNAVUT KALDIRIMLARI Üstüme örtülen bir şal gibi şimdi geçen zaman Yaşananların gölgesi arnavut kaldırımlarında kalan Düş dünyamın renkli kapısından baktığımda Yeşil çimlerin davetkar duruşu eskiye nazır hatırlanan Arnavut kaldırımlarından ibaret hafızada saklanan Arnavut kaldırımları çisil yağmurların Islak gözlü sevgilisi Tozak yağan taze karın sır saklayıcısı olan …
LEYLAK KOKUSU Benim şehrim masal şehri beyazı karı asi buzdan Çocukluğumuz bir masaldı gençliğimiz roman O şehirde doğduysan alışkın olacaksın Doğunun en ucu Aras Nehri sınırı Güneşin az uğradığı rüzgârın sert estiği Göklerinin yıldızlarla tutuştuğu o şehir doğumluysan Ayrılmazın ayrılıktır Çerçi bir hayat ne ararsan var …
DAĞLARIN SESİ Dağların sesiydik kar ile boran Çevriliydi nefesler Taş avlusu büyük hayatları olan toprak damlı Kerpiç evlerin Yokluğa gülüşleri çınlayan çocuklardık Taş avlu sesimizle yankı bulurken Yüreğimizi saran cümle dertlere inat düş kuran Etrafı karlı ulu dağların Yüksekte uçan kartallaı şahinleri imrenirdi bize …
ÇOCUKLUĞUM Ve çocukluğum beyaz bir örtüye bürünmüş Yığınla karın gizlediği Bol yıldızlı göklere kucak açmış kavak ağaçlarının Taze çiği çığlığı soğuk ayaza bakan yüzü gibi O yüz ki deprem yemiş bir kara parçasının Haritadan silinmemiş son hali Dört nala koşan bir deli at Fişek gibi namluya yeni…
Sait Faik’in Mahkeme Kapısı’ndan Yansıyan İnsanlık Manzaraları Sait Faik, insana dair her ayrıntıya kulak kabartan, dikkat kesilen bir kalem. Bu nedenle yolunun Mahkeme Kapısı’na uğraması da çok doğal. Unutmamalıyız ki mahkeme kapıları dünya serüvenimizin önemli duraklarındandır. Beşeri adalet; mahkemelerde zaman zaman iyi niyet, bazen üstün körülük ve bazen de küçük çıkar hesaplarıyla fakat her zaman…
Yedinci Gün’e Uyanmak “Uyur idik uyardılar, diriye saydılar bizi,” diyor Pir Sultan Abdal. Uyku ve uyanıklık, can sahibi her varlığın müthiş bir devri daimle yaşadığı iki hâl. Ya uyuyoruz şu sönen gölgelenen âlemde ya uyanığız. Hangi halde daha diriyiz, bilinmez. İhsan Oktay Anar’ın ‘Yedinci Gün’ isimli eserinin zihnimde canlandırdığı ilk imge -aslında hakikate ‘uyanmak’ eylemimiz…
O Şiiri Neden Yazdın Veysel Çolak “O Şiiri Neden Yazdın?” sorusu, şiir sanatı bakımından son derece önemli. Bu soru, yazdığı şiirin şimdisini ve geleceğini belirleyecek açılımlar sunacaktır şaire. Yazdığı şiirin bilincinde olmasını sağlayacaktır. “O şiiri neden yazdın?” sorusunun olumsuzlayıcı bir anlamı da var. Neden yazıldığı belli olmayan, hem içerik hem de estetik bakımdan hiçbir…
Barış Ela Gözlü Bir Çocuk Oynasın Bahçemizde Yaşar Kemal, son dönem edebiyatımızın en saygın ‘Kahramanları’ndan biri. Sevginin ve umudun diliyle konuşup yazmasından kaynaklanır onun bu saygınlığı. Ayna olabilmesinden, gözlemlediklerini art niyetten arınmış bir biçimde yansıtabilmesinden kaynaklanır. Yaşadıkça yaşlanan bir can değil; yaşadıkça kök salan, aynı zamanda da diri kalan genç bir fidan o. Hakkında…
Kitap: O Şiiri Neden Yazdın Veysel Çolak İÇİNDEKİLER Şiir ve Yüzleşme Diyalektik İşleyiş, Diyalektik Bütünlük Bütünsel Güzellik Şiir Üzerine Yazılmış Bütün Yazıları Okumak Direniş Ama Nasıl? Yangın Politik Kimlik, Politik İçerik Türk Şiiri İnsan Eksiklidir! Şair, Şiir, Dil, Eşeylik Hermafrodit İnsanın Şiiri! Sevici, Lezbiyen, Eşcinsel Transseksüel, Transgender, Kısaca “Trans Birey” Biseksüel Dilde Kimse Züppelik…
Kağıttan Gemilerde Yolculuk 1. BÖLÜM / OKUDUKÇA Kırmızı Pazartesi’den Sonra Huzur’da Tematik Yapı / Köhnemeyen ihtiyaç: Huzur Tuhaf ve Güzel Bir Kadının Portresi Bahtın Yar Oldu mu Nâzım Sana – (Vera Tulyakova Hikmet / Bahtiyar Ol Nâzım) Mustafa Kutlu’nun ‘Uzun Hikâye’si İslâm Tasavvuf Düşüncesi Işığında Ma’rifetnâme’de Toprak Anlayışı Dili Yalın Bilge Bir Yazarın Kaleminden “Havuz…
Bilgi ve Hikmetin Işığında Yazılmış Bir Kitap: Işık Doğu’dan Gelir* Düşünce ve edebiyat tarihimizde önemli köşe taşlarından birisi olan Cemil Meriç 12 Aralık 1916 doğumlu. 1916 insanlığın kan, gözyaşı, salgın hastalıklar, toplu kıyımlar, savaş ve ölümle sınandığı 1. Dünya Savaşı’nın en çetin yıllarından birisi. Yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde doğan kuşak ne talihsizdir. Bu evrensel…
KÜLTÜR TARİHİNDE ANTAKYA ANTAKYA VE ANTAKYA TARİHİNDE HABİB-İ NECCAR Güler GÜLER Antakya’ya Hristiyanlığın ilk dönemlerinde tebliğ amacıyla gelen elçiler, Antakya’nın ve akabinde Anadolu’nun Hris-tiyanlaşmasında etkili olmuşlar, ancak tebliğlerinin ilk evrelerinde zulüm ve şiddete duçar olmuşlardır. Tebliğ faaliyeti yürüten ve yolları Antakya’ya düşen elçilerden olan Yahya, Yunus ve Şem’ un, tebliğ faaliyetleri…
Dünya Durulmaz’la Tasavvuf ve Edebiyat Ufkumuza Bir Yolculuk Sadık Yalsızuçanlar, genellikle anlatmaya dayalı edebi türlerde eserler vermeyi tercih eden bir yazar özelliği gösteriyor. Bununla birlikte sanatçının inceleme ve değerlendirme eksenli yazıları da bulunmakta. Dünya Durulmaz, yazarın düşünce ve edebiyat ufkumuzun önemli şahsiyetlerine dair ayrıntıları vurguladığı bir eseri… Dünya Durulmaz’da Sadık Yalsızuçanlar, Pir Sultan Abdal’ın…
Unutulmuş Bir Öykücünün İnceliklerle Dokunmuş Hayatı Öykü, edebi türler içinde oldukça saygın bir yere sahip. Çağlar boyunca gösterdiği, kendine özgü ve istikrarlı gelişimle bu saygın yeri hak ediyor. İnsanı insana anlatan, insanı insana tanıtan, insanı insana gösteren öykülerle zenginleşir her toplumun edebiyatı. İddiasız bir tavrı vardır öykünün, mütevazı bir edası. Uzun uzun anlatmaz yazar…
Ömürlerin Paha Biçilmezliğine Dair Bir Kitap: Heba Hasan Ali Toptaş; son romanında birçok heba edilen, iç içe geçmiş ömrü sorguluyor. Ömür, zihinlerimizde sonsuzmuş duygusu uyandıran ve yekpare olan zamanın içerisinde her canlıya ayrılmış özel yaşama süresidir. Zaman, sonsuz bir nehir gibi akıp gitmekte ısrar etse de her ömür yitip gitmeye mahkûm. Ömürlerimiz aynı zamanda heba…
“Doğu’nun Kraliçesi”ne Sunulan Bir Serenat: Antakyalı Yazılar Şehirler; onlarca dalına yüzlerce kuşun aynı anda konup aynı anda uçtukları, aynı şarkıyı tek nefes söyledikleri, kimi genç kimi yaşlı ağaçlara benzerler. Sayısız hayat başlamış ve bitmiştir en yenilerinde bile. İllaki bazıları neredeyse insanlık tarihi kadar eskidir. Böylesi şehirler; kökleri zaman adlı bereketli toprağın derinliklerine indikçe kendilerine…
Bir Destan Kahramanı Olarak Kuyucaklı Yusuf Kuyucaklı Yusuf Dedikleri Bir Asi Uşak Kuyucaklı Yusuf bizlere her haliyle mitolojik kahramanları anımsatmaktadır. Neredeyse varoluş tarihimiz kadar köklü olan anlatı geleneğimizde destanların oldukça önemli bir yeri bulunmakta. İnsan nesli ve onun kurgulama yeteneği varlığını sürdürdüğü müddetçe -eski tarz destanlara benzemese de zihnimizde tasarladığımız yeni eserler- birbirinden destansı…
Dili Yalın Bilge Bir Yazarın Kaleminden “Havuz Başı” Öyküleri Havuz Başı, 1952 yılında yayımlanmış ilk kez. Yani Sait Faik’in ölümünden yalnızca iki yıl önce… Kitaptaki öykülerin üzerinde sonbahar hüznünün, ince bir kederin ve tarifi zor varoluşsal kaygıların gölgesi duyumsanıyor… Türk edebiyatında batılı anlamda öykücülük 19. yüzyılda Tanzimat Edebiyatı’yla başlar. Bununla birlikte oldukça köklü ve…
İslâm Tasavvuf Düşüncesi Işığında Ma’rifetnâme’de Toprak Anlayışı “Maneviyat erleri, toprak gibi olmalıdır. Toprağa kötü şeyler de atılır. Fakat toprak, hep iyi şeylerle karşılık verir.”Cüneydi Bağdadî[1] İslâmiyet çağlar boyu süren gelişim sürecinde, tefekkür alanında birtakım manevî farklılıklara sahne olmuştur. Bu farklılıklar genel anlamda çeşitli tasavvuf anlayışlarının doğmaları ve yayılmaları şeklinde kendini göstermiştir. Tasavvuf…
Mustafa Kutlu’nun ‘Uzun Hikâye’si Hepimizin bir uzun hikâyesi vardır. Bazı benzerlikleri dışında her biri kendine özgüdür üstelik. Mustafa Kutlu birbirine tam olarak benzemez hikâyelerimizin sırlarla dolu dünyasına dalmış bir yazar. Modern bir anlayışla yazdığı klasik öyküleriyle edebiyatımızda hak ettiği bir yere sahiptir. Hem de çokça yıllardan beri. Uzun Hikâye adlı eseri onun önemli eserlerinden…
Bahtın Yar Oldu mu Nâzım Sana (Vera Tulyakova Hikmet / Bahtiyar Ol Nâzım) “Bakacak arkamdan mutfak penceremiz. Balkonumuz geçirecek beni çamaşırlarıyla Ben bu avluda bahtiyar yaşadım bilemediğiniz kadar Arkadaşlarım, uzun ömürler dilerim size…” diyor ölümünden kısa bir süre önce Nâzım Hikmet. Son günlerini yaşayan, vatanına hasret, köklerinden uzak kalmış bir şairin cenaze merasimini hayal…
Tuhaf ve Güzel Bir Kadının Portresi Her kadın güzeldir, derler. Bazıları kanar da bu söze, ben kanmam. Her kadın güzel değildir, tıpkı her insanın iyi olmadığı gibi. Güzellik de iyilik de genellikle doğuştan gelen fakat zamanla ve yaşanmışlıklarla şekillenen niteliklerdir. Leyla Erbil’in ilk gençlik fotoğraflarından, 80’li yaşlardaki fotoğraflarına kadar bir bakınız her birinde gözleri…
YENİ KİTAPLARIMIZ ÇOK YAKINDA Bülten Yazıları – I, Kamil Akdoğan Kağıttan Gemilerle Yolculuk – I, Hatice Eğilmez Kaya Kağıttan Gemilerle Yolculuk – II, Hatice Eğilmez Kaya
Huzur’da Tematik Yapı / Köhnemeyen ihtiyaç: Huzur Ahmet Hamdi Tanpınar 1901, İstanbul doğumludur. İnsanlık tarihindeki en köklü ve hızlı değişimlerin yaşandığı 20. yüzyılın ilk çocuklarındandır. Ayrıca – hatta daha da önemli olarak- altı asırlık bir çınarın yıkılışına tanıklık edecek, köklü ve muhteşem güzellikteki Şehr-i İstanbul’da başlamıştır hayatı. Babasının memuriyeti dolayısıyla çocukluk ve ilk gençlik yılları…
Kırmızı Pazartesi’den Sonra Her şeyin bir rengi olduğu gibi günlerin de renkleri var. Günlerimiz karası, beyazı, mavisi, laciverdi, yeşili, neftisi ile boy gösterirler ömürlerimizde. Üstelik her biri tüm albenilerini ya da arazlarını bizim duygularımızdan alır. Gabriel Garcia Marquez bu nedenden ötürü bizlere Kırmızı bir Pazartesi’yi anlatma gereği hissetmiş olmalı. Tuhaf bir cinayetle kana bulanan…
SALYANGOZ İLE KEDİ Günlerden bir gün Büyülü Bahçe’nin kıyısında bulunan meşe, gürgen çam ağaçlarının arasında ılık bir rüzgâr esmeye başlamış. Öyle ki kuşlar, çiçekler kelebekler hepsi de bu tatlı tatlı esen rüzgârın sesine kapılmışlar. Kapılarını çalan bu güzel şarkının sesine dayanamayıp yuvalarından dışarıya çıkmışlar. Neşeyle her birisi bir yerlere dağılmışlar. Çiçekler kendi aralarında hoş bir…
SERÇE VE SIĞIRCIK KUŞU Sabah gün ayar aymaz yaprağı dökülmüş ağacın dallarında serçeler ötüşmeye başlarmış. Bu biraz sonra Büyülü Bahçe’deki evin cam kenarında buluşmak için birbirlerine haber vermeleriymiş. Bir sabah yine böyle gün aydınlanıp herkes işine çocuklarda okuluna gittiğinde karınlarını doyurmak için beklemeye koyulmuşlar. Mutfak penceresinin camı yavaşça açılmış çok sevecen merhametli ev sahibi görünmüş.…
GEÇ KALAN ÇİÇEK Sabah gün aydınlanır aydınlanmaz cam önünde saksı içindeki çiçekler gerine gerine tatlı bir mahmurlukla uykudan uyanmaya başlamışlar. Evin hanımı her gün gelip onları yapraklarından tutup okşayıp severmiş. Bahar bütün ışıltısıyla çiçeklerin üzerine vurmuş. Yeni bir gün doğumu bütün çiçekler için yeni bir başlangıç demekmiş. Çünkü bütün çiçekler her yeni günde yeniden açıp…
YUVASIZ KUŞLAR Sevimli mi sevimli bir kumrucuk varmış. Boz kahverengi kanatlarıyla her sabah yeniden sevinçle gözlerini açarmış. Yuvası “gün doğumunda” ona kalbi yumuşak bir kadının verdiği lokmalarla beslendiği cam önüymüş. Çünkü artık betonlaşan şehrin içinde ağaçlar giderek kayboluyormuş. Böylece ağaçlar azaldığı için “kuşlar yuvasız” kalmışlar. Kalbi yumuşak kadın günün ilk ışıklarında kalbini duaya açarmış. Bütün…
AĞAÇLAR DA AĞLAR Boz renkli evin köşesinde büyüyen ağaç. Bu ağaç diğer ağaçlardan farklı meyvesi olan bir ağaçmış. Ağacı evin sahibi Melek teyze vaktiyle onu Mesut dedeye diktirmiş. Tabii o zamanlar çok minik olan ağacın belki de gün gelip bu kadar büyüyeceğini bilememişler. Gel zaman git zaman ağaç koyu yeşil gölgeli yapraklarını süsleyen damarlarıyla öylesine…
Ayaz’ın Dünyası “Bir varmış bir yokmuş… Ayaz isminde çok akıllı, meraklı ve sevimli bir çocuk varmış. Ayaz anne ve babası ile birlikte çok mutlu bir hayat yaşıyormuş. Merakı ve öğrenme isteği hayatlarına sürekli yeni etkinlikler, maceralar katıyormuş. Ayaz’ın en sevdiği oyuncakları arabalar, en merak ettiği konu uzay, en sevdiği spor basketbol, en sevdiği hayvan Japon…
7’den 70’e Anadolu Türk Masalları Masal, çocuk edebiyatında sözlü anlatım türlerinden biri olup, ağızdan ağıza, kuşaktan kuşağa geçerek günümüze kadar gelmiş olanları vardır ve kültürel özellikleri beraberinde taşırlar. Masal ismi, Arapça kökenli ve “öğretici hikâye” anlamına gelen “mesel” kelimesine dayanmaktadır. Masallarda olağanüstü varlıklar ve hayal dünyası ön plandadır. Zaman ve mekân kavramı yoktur, genelde kötüler…
Yeni kitabımız Kentin Şiir Kıyısı çok yakında! Hazırlayanlar: Hatice Eğilmez Kaya, Aslıhan Tüylüoğlu Editör: Hatice Eğilmez Kaya Kapak Tasarım: Habibe Nur Alperoğlu Kapak Fotoğrafı: Hüseyin Peker Yazarlar – Şairler: Aslıhan Tüylüoğlu, Aykar Sönmez, Bahri Loş, Durmuş Taşdemir, Güler Kalem, Hatice Eğilmez Kaya, Hikmet Güzel, Ilgın Püren, Melih Elhan, Müslüm Kabadayı, Nurdan Aladağ, Oya Aksu, Sabahattin…
Biriktirdiklerim’den Seçmeler, 10, Mavi Cansaran Kızıltaş Havalar artık ısınıyordu. Soğuklar ortalıktan el ayak çekmeye başlamıştı. Her sabah okula giderken yol kenarında gördüğüm tek tük ağaçlar beyaz çiçeklerle bezeniyordu. Beyaz çiçekler üzerine ara sıra konan serçeler, neşeli cıvıltılarıyla büsbütün baharı müjdeliyordu. Okulun Fulya bayırına bakan (eski taşıtlar dairesinin olduğu) şimdiyse bir alışveriş merkezi oradan aşağı arka…
Biriktirdiklerim’den Seçmeler, 9, Zamanın Dışında Cansaran Kızıltaş Şurası bir zamanlar üniversitede okuduğum o zorlu yıllarda arkadaşlığı, yolculuğu paylaştığım bir güzel dostun her zaman ruhu ve gönlüyle bende ayrı bir yeri olan arkadaşımın evine giden yol. Bu yol şimdi artık epeyce bir zaman önce eve giden ayakların eksildiği sahiplerinin bir bir hayattan çekildiği kendi içine döndüğü…
Biriktirdiklerim’den Seçmeler, 8, Tepsi Gülleri Tepsideki gülleri kumaş boyasıyla boyadığım günü hatırladım. Tıp fakültesi hastanesine gidip ameliyatım için randevu almıştım. O yüzden derse gecikmiştim, hocadan izin almıştım öncesinde ama telaş içindeydim. O günkü derslerin birçoğunu kaçırmıştım. Ancak son iki derse yetişebilmiştim. O aceleyle geciktiğim çalışmaları telafi edebilmek için zamanla yarışıyordum. Malzemelerimi çıkarıp gülleri kesip kumaşı…
Biriktirdiklerim’den Seçmeler, 7, Glayöl GLAYÖL Ne çok glayöl yapmıştım. Önce renkli saten kumaşları dört ince uzun tahta, uçurtma tahtalarından biraz kalınca parçalara raptiyelerle gerip sonrasında da hazırladığım kolayı bir süngerle gezdiriyordum kumaşlar üzerinde, birkaç dakika sonra da kumaşlar kolalanmış sert haliyle çiçek yapımına hazır hale geliyordu. İstediğim çiçeğe göre hazırladığım kalıplara koyarak kesiyordum çiçekleri renk…
ŞAPKA Çocuktum ilkin koyu mavi saks rengi angora yününden şapkam olduğunda. Annemle her sabah okula giderken sonbahar ve kışın ilk günlerinde taktığımdı. Güzellikleri seven bir çocuk olarak bu şapkayı daha doğrusu “bere”yi başımda soldan sağa doğru hafifçe kaydırarak yan takmayı hiç ihmal etmezdim. Sonraları ortaokulda kırık beyaz rengi çok hoş yine yünden yuvarlak bir berem…
BİR ÇİFT SİYAH ELDİVEN Severdim eldivenleri, sanırım ortaokul yıllarımdı siyah trikodan bir çift eldivenim vardı. Elbet daha küçük yaşlarda soğuktan korunmak için kullandığım eldivenleri saymıyorum. Galiba benim için önemli olan, biraz önce sözünü ettiğim bu bir çift siyah eldivendi. Neden sevmiştim bu eldivenleri? Üzeri renk renk taşlarla doluydu. Onları ellerime geçirip ışıltılı taşlarını seyretmek inanılmaz…
Biriktirdiklerim, Seçmeler 4, Allahaısmarladık ALLAHAISMARLADIK Mendil yaşamımda ilkin bir Allahaısmarladıkla yer etti. Sanırım beyaz patiska etrafı kendiliğinden parlak desenle çevrili sade beyaz bir ayrılıktı. Ondan sonraki mendillerim daha çok ihtiyaca yönelikti. Ama ben çocukluğumdan beri mendilleri kullanmaya kıyamadım hiç. İlkokulda sadece her hafta tırnak kontrolü nedeniyle yüz aklığı öğretmenimden geçer not aldığım sonra da cebimde…
Biriktirdiklerim, Seçmeler 3, MAVİ Havalar artık ısınıyordu. Soğuklar ortalıktan el ayak çekmeye başlamıştı. Her sabah okula giderken yol kenarında gördüğüm tek tük ağaçlar beyaz çiçeklerle bezeniyordu. Beyaz çiçekler üzerine ara sıra konan serçeler, neşeli cıvıltılarıyla büsbütün baharı müjdeliyordu. Okulun Fulya bayırına bakan (eski taşıtlar dairesinin olduğu) şimdiyse bir alışveriş merkezi oradan aşağı arka bahçesinde her…
BİR HATIRA KOKUSU İSTANBUL Hayli zamanı devirdiğimi farkına vardığım bu şehirde üst üste yaşamların bi dolu karmaşık sokakların varlığıydı. Bir vakitler Şişli’den Taksim’e yürüdüğüm caddedeyim. Bu geniş caddenin kaldırımında seksek oynadığım yıllar birçok mağazanın bulunduğu parlak ışıkların hayat hikâyeme eşlik ettiği günlerdi. Zaman ipini ördükçe insanın başladığı noktaya geri dönmeyi istemesi gidenleri yakın etme arzusuydu.…
Biriktirdiklerim’den Seçmeler, 1 Cansaran Kızıltaş Başlarken BİRİKTİRDİKLERİM Bugün eskilerin alınıp satıldığı pazarı, yaşanmışlıkların kokusunu rengini yaşama arzusu içinde parlatılmış cilalanmış hallerini görmek istedim. Birkaç yıldır keşfettiğim bu yer ara ara yapacak bir şey bulamadığımda bana iyi geliyor. Sanırım şimdilik yaşayan duyguların arasında yitirilmişliğin; hala hayatın içinde var olma savaşı beni mutlu kılıyor. Eski okul…
BİRİKTİRDİKLERİM / YENİ ÇIKTI nihayet çok çeşitli yolculuklardan geçerek yaşadığım bir şehre düşen izlerden en son haliyle kendiliğinden gelen bir kitap ”BİRİKTİRDİKLERİM” şöyle bir not düştüm sonra dedim ki;; aslında bütün bunlar sadece suyun üzerinde görünen kısmıydı” kırılganlıklarım hüzünlerimle kayıplarımla yaşadığım zor günlerden sonra sevgili Hatice Eğilmezkaya’mın bana cesaret vererek kitabımı bastırmam konusundaki samimi önerisine…
Düşlerime Salıncak Kur Bu kitap uzun bir ön çalışmanın ürünüdür. Kitabın sağında bulunan şiirler 9- 13 yaş grubu öğrencilerine dağıtılmış ve şiirden anladıklarını sol sayfalara kenar resmi olarak çizmeleri istenmiştir. Şiirin çocuğun hayal dünyasında nasıl şekillendiği gösterilmeye çalışılmıştır. Böylece bu kitap sadece bir şiir kitabı olmakla kalmamış aynı zamanda bir şiir defteri, bir boyama kitabı…
Öylesine Yazılar Yarının garanti olmadığı, gün içinde de telaş içinde saniyelerle yarıştığımız ömür denilen zamandan elimizde sadece dünümüz kaldığını unutmayalım. Dün, hayal kırıklıklarımızı, üzüntülerimizi, mutluluklarımızı biriktirdiğimiz bir heybe gibidir. Ben de yollarda, sokaklarda, caddelerde, gelecek şarkısının yankılandığı okul koridorlarında, sayısız meraklı bakışların hep üzerimde olduğu sınıflarda kısacası hayatımın her anında biriktirmiş olduğum öylesine yaşamışlıkları gönül…
Karınca Kral Olunca, Birinci Baskı Gülçin Granit Akdoğan Yayınevi
Antakya için Kardeş Yazılar İçindekiler SUNU-ANTAKYA – HATAY / Sabahattin Yalkın KÜLTÜR TARİHİNDE ANTAKYA – Güler Kalem TAMMUZ BAYRAMI VE KÖKLERİ – İlhan Kutlu…… KAYIP KENTE YAKILAN AĞIT: TAMMURA – T. DEVRİM OMUZ OMUZA VERİRSEK AYDINLIĞA ÇIKAR- Edip Yeşil ANTAKYA ÜSTÜNE BİR KAÇ DAMLA – Nuri Taner ŞEHİRLİ OLDUK – Şükran KOÇAK BÜYÜK ŞAİR ALİ…
ANTAKYA İÇİN KARDEŞ YAZILAR İçindekiler SUNU-ANTAKYA – HATAY / Sabahattin Yalkın KÜLTÜR TARİHİNDE ANTAKYA – Güler Kalem TAMMUZ BAYRAMI VE KÖKLERİ – İlhan Kutlu…… KAYIP KENTE YAKILAN AĞIT: TAMMURA – T. DEVRİM OMUZ OMUZA VERİRSEK AYDINLIĞA ÇIKAR- Edip Yeşil ANTAKYA ÜSTÜNE BİR KAÇ DAMLA – Nuri Taner ŞEHİRLİ OLDUK – Şükran KOÇAK BÜYÜK ŞAİR ALİ…
“Cem hayvanları çok seviyordu. Babasına bir köpek almak istediğini söyledi. Babası ve annesi Cem’in bu isteğini düşünerek evin köpek için uygun olmadığına karar verdiler. Evleri bir apartmanın üçüncü katıydı. Hayvan beslemek için uygun değildi. Üstelik çok geniş de değildi. Bu kararlarını Cem’e bildirdiler. Aldıkları karar karşısında çok üzülen Cem’i ikna etmeye çalıştılar. Hayvanların da bulundukları…
Gökyüzünde Hayallerim Gökyüzünde Hayallerim, okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocuklara kavramların öğretilmesi için hazırlanmış bir kitap. Aynı zamanda onların hayal dünyalarına da sesleniyor. Renkleri, sayıları, geometrik şekilleri, büyüklük küçüklük ya da uzaklık yakınlık gibi kavramları görünür ve daha kolay anlaşılır kılmayı hedefliyor. Neşeli bir armut ağacı, meraklı bir ayçiçeği, sürüsünden ayrı düşen sarı kanatlı göçmen…
Gökyüzünde Hayallerim Yeni Kitabımız Çok Yakında! Kitabın adı: Gökyüzünde Hayallerim Yazar: Sevinç Çukur Editör: Hatice Eğilmez Kaya Resimleyen: Candan Manyaslı Kapak Tasarım: Habibe Nur Alperoğlu Mizanpaj: Akdoğan Yayınevi
Shopier, Akdoğan Yayınevi https://shopier.com/4409417 Çayyolu Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi, 1 Yıllık Abonelik https://shopier.com/4409286 Çayyolu Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi, Sayı 1 https://shopier.com/4409311 Çayyolu Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi, Sayı 2 https://shopier.com/4409383 Sarı Kafalı Bir Türk Kızının Gezi Anıları, Nur Canoğlu https://shopier.com/4409374 Kara Kafalı Bir Türk Kızının Gezi Anıları, Nur Canoğlu https://shopier.com/4409357 Peçeli ve Köle…
Peçeli ve Köle Türkler – Akdoğan Yayınevi Yıl, 869 O yıl neler olduğunu hiç bilmiyorsunuz! Onları hiç tanımıyorsunuz! İsimleri unutuldu! Unutturuldu! Onlar… Henüz petrole “KARAKAN” denildiği zamanlarda yaşadılar! Arap çölünde… Basra bataklıklarında… Bağdat’ta, Samarra’da, Daylam’da…El Katai’de, Dmaşk’ta… Aşklarına, hayallerine ve öfkelerine tanıklık edeceksiniz! Onların cesaretlerine hayran olacaksınız! Ve… Onları bir daha asla unutmayacaksınız!
Peçeli ve Köle Türkler, Okuyorum Kitabevi’nde Okuyorum Sahaf ve Kitabevi, Berilya AVM, Ümitköy’de…
akdoganyayinevi.com siteden satış kuralları akdoganyayinevi.com sitesinden yapılan satışlarda aşağıdaki kurallar uygulanır. 1. Yayınevi tarafından masrafı karşılanan ve telifi kitap olarak ödenmiş tüm satışların tasarrufu yayınevine aittir. 2. Yayınevi tarafından masrafı karşılanan ve telifi sözleşmede belirtilen oran kadar olan tüm satışlarda yayınevi ile yazar arasında yapılacak yeni bir sözleşme ile yazara ödeme yapılır. 3. Yazar, masrafını…
Türkiye Kültür Sanat ve Edebiyat Dergileri, 2021 Sayın ilgili, Akdoğan Yayınevi olarak 2021 yılı Ocak ayında “Türkiye Kültür Sanat ve Edebiyat Dergileri, 2021” başlıklı bir kitap projesi başlatmış durumdayız. Amacımız başlığın kapsamına giren ve halen yayın hayatına devam eden ya da etmeyen tüm dergileri tek bir eser çatısı altında toplayarak araştırmacıların, dergilerin ve konuya yakınlık…