Tuhaf ve Güzel Bir Kadının Portresi

Tuhaf ve Güzel Bir Kadının Portresi   Her kadın güzeldir, derler. Bazıları kanar da bu söze, ben kanmam. Her kadın güzel değildir, tıpkı her insanın iyi olmadığı gibi. Güzellik de iyilik de genellikle doğuştan gelen fakat zamanla ve yaşanmışlıklarla şekillenen niteliklerdir. Leyla Erbil’in ilk gençlik fotoğraflarından, 80’li yaşlardaki fotoğraflarına kadar bir bakınız her birinde gözleri…

Huzur’da Tematik Yapı / Köhnemeyen ihtiyaç: Huzur

Huzur’da Tematik Yapı / Köhnemeyen ihtiyaç: Huzur Ahmet Hamdi Tanpınar 1901, İstanbul doğumludur. İnsanlık tarihindeki en köklü ve hızlı değişimlerin yaşandığı 20. yüzyılın ilk çocuklarındandır. Ayrıca – hatta daha da önemli olarak-  altı asırlık bir çınarın yıkılışına tanıklık edecek, köklü ve muhteşem güzellikteki Şehr-i İstanbul’da başlamıştır hayatı. Babasının memuriyeti dolayısıyla çocukluk ve ilk gençlik yılları…

Kırmızı Pazartesi’den Sonra

Kırmızı Pazartesi’den Sonra   Her şeyin bir rengi olduğu gibi günlerin de renkleri var. Günlerimiz karası, beyazı, mavisi, laciverdi, yeşili, neftisi ile boy gösterirler ömürlerimizde. Üstelik her biri tüm albenilerini ya da arazlarını bizim duygularımızdan alır. Gabriel Garcia Marquez bu nedenden ötürü bizlere Kırmızı bir Pazartesi’yi anlatma gereği hissetmiş olmalı. Tuhaf bir cinayetle kana bulanan…

Salyangoz ile Kedi (1)

SALYANGOZ İLE KEDİ

SALYANGOZ İLE KEDİ Günlerden bir gün Büyülü Bahçe’nin kıyısında bulunan meşe, gürgen çam ağaçlarının arasında ılık bir rüzgâr esmeye başlamış. Öyle ki kuşlar, çiçekler kelebekler hepsi de bu tatlı tatlı esen rüzgârın sesine kapılmışlar. Kapılarını çalan bu güzel şarkının sesine dayanamayıp yuvalarından dışarıya çıkmışlar. Neşeyle her birisi bir yerlere dağılmışlar. Çiçekler kendi aralarında hoş bir…

Serçe ile Sığırcık (1)

SERÇE VE SIĞIRCIK KUŞU

SERÇE VE SIĞIRCIK KUŞU Sabah gün ayar aymaz yaprağı dökülmüş ağacın dallarında serçeler ötüşmeye başlarmış. Bu biraz sonra Büyülü Bahçe’deki evin cam kenarında buluşmak için birbirlerine haber vermeleriymiş. Bir sabah yine böyle gün aydınlanıp herkes işine çocuklarda okuluna gittiğinde karınlarını doyurmak için beklemeye koyulmuşlar. Mutfak penceresinin camı yavaşça açılmış çok sevecen merhametli ev sahibi görünmüş.…

Geç Kalan Çiçek

GEÇ KALAN ÇİÇEK

GEÇ KALAN ÇİÇEK Sabah gün aydınlanır aydınlanmaz cam önünde saksı içindeki çiçekler gerine gerine tatlı bir mahmurlukla uykudan uyanmaya başlamışlar. Evin hanımı her gün gelip onları yapraklarından tutup okşayıp severmiş. Bahar bütün ışıltısıyla çiçeklerin üzerine vurmuş. Yeni bir gün doğumu bütün çiçekler için yeni bir başlangıç demekmiş. Çünkü bütün çiçekler her yeni günde yeniden açıp…

Yuvasız Kuşlar

YUVASIZ KUŞLAR

YUVASIZ KUŞLAR Sevimli mi sevimli bir kumrucuk varmış. Boz kahverengi kanatlarıyla her sabah yeniden sevinçle gözlerini açarmış. Yuvası “gün doğumunda” ona kalbi yumuşak bir kadının verdiği lokmalarla beslendiği cam önüymüş. Çünkü artık betonlaşan şehrin içinde ağaçlar giderek kayboluyormuş. Böylece ağaçlar azaldığı için “kuşlar yuvasız” kalmışlar. Kalbi yumuşak kadın günün ilk ışıklarında kalbini duaya açarmış. Bütün…

Ağaçlar da Ağlar (2)

AĞAÇLAR DA AĞLAR

AĞAÇLAR DA AĞLAR Boz renkli evin köşesinde büyüyen ağaç. Bu ağaç diğer ağaçlardan farklı meyvesi olan bir ağaçmış. Ağacı evin sahibi Melek teyze vaktiyle onu Mesut dedeye diktirmiş. Tabii o zamanlar çok minik olan ağacın belki de gün gelip bu kadar büyüyeceğini bilememişler. Gel zaman git zaman ağaç koyu yeşil gölgeli yapraklarını süsleyen damarlarıyla öylesine…