Adı Gitmek Olsun – 2

HAYRET! “Her şey kendini tekrar eder!” Zil çalıyor, galiba dördüncü dersin bitiş zili. Öğretmenler odasına gidip oturdu. Cam tarafına yakın bir yere. Bir anda içinin tuhaf bir şekilde bunaldığını ve durgunlaştığını hissetti. Bu kısa bir an ders biter bitmez eve gitti. Evin yakınına geldiğinde yine bir durgunluk sardı içini. Onu bekleyen alt komşuyu gördü. Selma:…

ADI GİTMEK OLSUN – 1

ADI GİTMEK OLSUN – 1 Cansaran Kızıltaş ADI GİTMEK OLSUN   Numaralı gözlüklerini çıkardı, yıllardır taşımaktan burnunun üzerinde bıraktığı iz onun yüzünün kolay kolay kaybolmayan bir parçası gibiydi. Yeni gözlüklerini taktı. Şimdi her şey olduğundan daha farklı gözüküyordu. Eskinin uzaklığı, yeninin şimdiliği, bu değişiklik, her şeydeki canlılık onu ürküttü. Işığın gücü geçmişteki her şeyi uzaklaştırıp…

  HAYRET!

HAYRET! Cansaran Kızıltaş Cansaran Kızıltaş’ın “Uzun Bir yoldu Gitmek” isimli romanından “Her şey kendini tekrar eder!” Zil çalıyor, galiba dördüncü dersin bitiş zili. Öğretmenler odasına gidip oturdu. Cam tarafına yakın bir yere. Bir anda içinin tuhaf bir şekilde bunaldığını ve durgunlaştığını hissetti. Bu kısa bir an ders biter bitmez eve gitti. Evin yakınına geldiğinde yine…

Cansaran Kızıltaş ve Tuncuncu’nun Işıltısı

Cansaran Kızıltaş ve Tuncuncu’nun Işıltısı TUNCUNCU’NUN IŞILTISI “Sevginin sıcaklığı ile her şey güzelleşirmiş” Anne babadan başka; büyüklerin varsa bir ninenin çocuğun dünyasında yeri; önemi büyüktür. Büyük aile olmanın zenginliğidir. Büyük ailede sevgiyle büyüyerek;  hayatın içinde nasıl güvenli duygularla var olduğunu öğrenmektir. Bu kitap bir babaanne olarak;  ne kadar yaşayacağımı bilemediğim ömrümün yollarında kaybettiğimiz o eski…

Salyangoz ile Kedi (1)

SALYANGOZ İLE KEDİ

SALYANGOZ İLE KEDİ Günlerden bir gün Büyülü Bahçe’nin kıyısında bulunan meşe, gürgen çam ağaçlarının arasında ılık bir rüzgâr esmeye başlamış. Öyle ki kuşlar, çiçekler kelebekler hepsi de bu tatlı tatlı esen rüzgârın sesine kapılmışlar. Kapılarını çalan bu güzel şarkının sesine dayanamayıp yuvalarından dışarıya çıkmışlar. Neşeyle her birisi bir yerlere dağılmışlar. Çiçekler kendi aralarında hoş bir…

Serçe ile Sığırcık (1)

SERÇE VE SIĞIRCIK KUŞU

SERÇE VE SIĞIRCIK KUŞU Sabah gün ayar aymaz yaprağı dökülmüş ağacın dallarında serçeler ötüşmeye başlarmış. Bu biraz sonra Büyülü Bahçe’deki evin cam kenarında buluşmak için birbirlerine haber vermeleriymiş. Bir sabah yine böyle gün aydınlanıp herkes işine çocuklarda okuluna gittiğinde karınlarını doyurmak için beklemeye koyulmuşlar. Mutfak penceresinin camı yavaşça açılmış çok sevecen merhametli ev sahibi görünmüş.…

Geç Kalan Çiçek

GEÇ KALAN ÇİÇEK

GEÇ KALAN ÇİÇEK Sabah gün aydınlanır aydınlanmaz cam önünde saksı içindeki çiçekler gerine gerine tatlı bir mahmurlukla uykudan uyanmaya başlamışlar. Evin hanımı her gün gelip onları yapraklarından tutup okşayıp severmiş. Bahar bütün ışıltısıyla çiçeklerin üzerine vurmuş. Yeni bir gün doğumu bütün çiçekler için yeni bir başlangıç demekmiş. Çünkü bütün çiçekler her yeni günde yeniden açıp…

Yuvasız Kuşlar

YUVASIZ KUŞLAR

YUVASIZ KUŞLAR Sevimli mi sevimli bir kumrucuk varmış. Boz kahverengi kanatlarıyla her sabah yeniden sevinçle gözlerini açarmış. Yuvası “gün doğumunda” ona kalbi yumuşak bir kadının verdiği lokmalarla beslendiği cam önüymüş. Çünkü artık betonlaşan şehrin içinde ağaçlar giderek kayboluyormuş. Böylece ağaçlar azaldığı için “kuşlar yuvasız” kalmışlar. Kalbi yumuşak kadın günün ilk ışıklarında kalbini duaya açarmış. Bütün…

Ağaçlar da Ağlar (2)

AĞAÇLAR DA AĞLAR

AĞAÇLAR DA AĞLAR Boz renkli evin köşesinde büyüyen ağaç. Bu ağaç diğer ağaçlardan farklı meyvesi olan bir ağaçmış. Ağacı evin sahibi Melek teyze vaktiyle onu Mesut dedeye diktirmiş. Tabii o zamanlar çok minik olan ağacın belki de gün gelip bu kadar büyüyeceğini bilememişler. Gel zaman git zaman ağaç koyu yeşil gölgeli yapraklarını süsleyen damarlarıyla öylesine…

Biriktirdiklerim’den Seçmeler, 10, Mavi

Biriktirdiklerim’den Seçmeler, 10, Mavi Cansaran Kızıltaş Havalar artık ısınıyordu. Soğuklar ortalıktan el ayak çekmeye başlamıştı. Her sabah okula giderken yol kenarında gördüğüm tek tük ağaçlar beyaz çiçeklerle bezeniyordu. Beyaz çiçekler üzerine ara sıra konan serçeler, neşeli cıvıltılarıyla büsbütün baharı müjdeliyordu. Okulun Fulya bayırına bakan (eski taşıtlar dairesinin olduğu) şimdiyse bir alışveriş merkezi oradan aşağı arka…